By_H@cKeRo Onursal Üye
Mesaj Sayısı : 164 Yaş : 42 Nerden : her yerden aynı zamanda hicbir yerden İş/Hobiler : yönetici Lakap : By_H@cKeRo Kayıt tarihi : 15/01/09
| Konu: Keşke Tuncay Güney yeni şeyler söyleseydi! Paz Ocak 18, 2009 5:41 pm | |
| Herkes şaşkın, buranın Türkiye olduğunu unutmuş halde. Benim şaşırdığım şey, birilerinin papağanlık yapmaya çalışan Tuncay Güney’e şaşırıyor olması. Çünkü son birkaç on yıldır solculardan duyduğumuz şeyleri bu defa bir karakutu-ajandan dinliyoruz ama “şok iddialar” manşetleriyle. İşin içine ajan girince biraz daha gizemsi ve çekici oluyor. Ve o ajan önce islami cemaatten kariyerine başlıyor, sonra Kemalist derin devletin içinde ajan olarak sızıyor, arkasından eşcinsel olduğunu itiraf ediyor ve en son Kanada’ya kaçıp hahambaşı oluyor. Haliyle olay iyice çetrefilleşiyor. Ancak böyle biri söyleyince herkes pür dikkat kesiliyor. Daha önce söyleyenlerin sakallı olması dikkat uyandırmaya yetmiyor….Tuncay Güney yeni bir şey söyledi mi? Hayır…Veli Küçük’ün sütten çıkmış kara kaşık olduğunu yeni mi duyduk? Hayır. Onunla ilgili olarak ajanın kara kutusundan çıkanlar “düşük yoğunluklu savaş” döneminde Kürd ve solcu gazetelerin manşetlerini yeterince süslemişti. Bir ara o kadar çok yazdılar ki bıkkınlık vermiş, Küçük rüyalarımızda başrol oynamıştı. Her türlü cins ve markada faili meçhuller, bombalamalar, eroin ticareti ve buna benzer onlarca şey… Azerbaycan darbesindeki girişimlerinden, işadamlarının öldürülmesine kadar her şey daha önce çok daha fazla ayrıntıyla yazıldı, çizildi, söylendi.Ergenekon’un sadece bir Türk destanı değil aynı zamanda bir örgüt adı olduğunu yemi mi öğrendik? Hayır. Gazeteciler on yıllar öncesinden ifşa etmişlerdi. Hatta karşıt grup olarak –ki bunlar Amerikancı olarak duruyorlardı, Eymür, Abbas ve dolayısıyla kontrterör, özel harp dairesi hakkında da daha önce yine onlarca defa yazılıp çizildi. Ben kendim devletin Hizbullah ile aşk ilişkisi hakkında onlarca roman okuyup büyülendim. Devlet taşranın bu kızını görmüş, beğenmiş sonra nişanlanıp yanına almıştı. Fail-i Meçhul adında aşkları meyve vermiş ve delikanlının çıkarları sona erince ihbar etmiş, kuyulardan cesetler çıkarılmıştı.Deniz ******’ın MİT ajanı olduğunu direkt söyleyenler belki çok azdı ama solcu olmadığını yüzlerce ve binlerce kez dile getirildi. Livaneli’nin onun hakkında söyledikleri hala hafızalarda. Ben şahsen bu adamı solun başına bela olmuş bir lider olarak görüyorum. Türkiye’de solun önündeki en büyük engel bu adam. Ve benimle hemfikir olanların sayısını görünce şaşırdım. Değil MİT ajanı, Ergenekon’un bir numarasının bu adam olduğunu duysam hiç şaşırmam…Sabancı cinayetindeki gizli oyunları ayda bir gazete okuyan bir kişi bile duymuştur. Bu sol örgütün hemen hemen bütün eylemleri istihbarat tarafından önceden haber alınıp önlenmedi mi? Renkli medya bile “ya bu işte gariplikler var” demedi mi?Doğu Perinçek’in ismini ilk defa duyanlar, ikinci olarak öğrendikleri şey; bu adamın ajan, gizli örgüt üyesi olduğudur. Sağcısından solcusuna kadar bu adamın düzgün bir olduğunu söyleyen tek bir kişi var mı? Ben bu yaşıma geldim ve kendi taraftarları dışında bu adam hakkında şöyle normal oluşuna dair tek bir şey duymadım.Emekli, muvazzaf subayların yaptıklarını duyunca neden şaşırıyorlar? Süleyman Demirel’in kendisi aynen şöyle demişti: “Derin Devlet denen şey aslında ordudur”…. Emekli yargı mensupları İbrahim Şahin’in daha fazla ceza almasını önlemek için hemen sonuca bağlandığı (Zamanaşımına daha üç yıl vardı) ve o zamanki Cumhurbaşkanı’nın aldığı cezayı da affettiğini daha geçen yıl okumadık mı?İyi ki sadece sorgu kasetlerin sadece bir bölümünü makasladıktan sonra vermişler…. Sansürlü bölümde başrolü tabii ki Fethullah ve CIA oynuyordu. Umarım onlar hakkındaki “şok iddialara” karakutu deşifre edilince şaşırmazlar.Ve gerçekten bu işin sonuna kadar gideceğini düşünüyorsanız, sonuca yine çok şaşıracaksınız… TSK, Cumhurbaşkanı, Yargı ve son olarak Meclis Başkanı gündemden düşürülmesi gerektiğini söylediler. Gerçekleri ardı adına bu kadar sıklıkla duymak herkesi sıktı. Unutalım, Susurluğu unuttuğumuz gibi, bu kanalizasyon şebekesi nasıl olsa en fazla on yıl sonra yine bir yerlerden patlayacak… o zaman tekrar duyar, tekrar şaşırırsınız…El alem devlet aygıtının insanın özgülüğünü ve güvenliğini tehdit ettiğini söyleye dursun, biz devletle değil onun deriniyle uğraşıyoruz.Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu’nun eşine dediği gibi “bu işi fazla üstelerseniz, bu devlet yıkılır”. Akıllı olun, fazla şaşırmayın, burası Türkiye… | |
|