By_H@cKeRo Onursal Üye
Mesaj Sayısı : 164 Yaş : 42 Nerden : her yerden aynı zamanda hicbir yerden İş/Hobiler : yönetici Lakap : By_H@cKeRo Kayıt tarihi : 15/01/09
| Konu: Türkü Sözlüğü P Perş. Ocak 29, 2009 1:54 pm | |
| Paca: Baca. Pahıl: Kıskanç. Pak: Temiz, saf, katıksız. Para para: Parça parça. Para: Pare, parça. Paralamak : Parçalamak. Pare pare: Parça parça, küme küme. Parlı: Parlak, ışıldayan, göz kamaştırıcı. Pars: Farsça. Pay pay olmak: Bölünmek, bölüşülmek, paylaşılmak. Pay: Parça, düşer. Payam vaktı: Konuşma, haber alma zamanı. Payam: Peyam, haber. Payız: Sonbahar, güz. Peder: Baba, ata. Penah: Sığınma, sığınılacak yer , dayandığı nokta. Perçem: Alına ve yüze düşürülen saç, kakül. Pergar: Çember, koruyucu. Peri teki: Peri gibi, çok güzel. Peri: Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, düşsel, çok güzel dişi varlık. Perişan: Dağınık, karmakarışık. Perrü bal: Kanat. Pervan : Pervane, geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek. Pervane: Geceleri ışığın etrafında dönen küçük kelebek, haberci, kılavuz. Peyk: Haber ve mektup getirip götüren. Pervaz etmek: Havalanmak, uçmak. Perveri koç: Besiye alınmış koç, besi koçu. Perveri: Besili, besiye alınmış, beslenmiş. Peş-peş: Ard, arka. Peyke: Tahta sedir. Peymane: Büyük kadeh, şarap bardağı. Pısmak: Sinmek, başı omuzlara doğru çekerek korkuyla büzülmek. Pısmanam: Pısmam, korkuyla sinmem. Pısmanık: Pısmayız, korkuyla sinmeyiz. Pısmazık: Pısmayız. Pilte: Fitil. Pinhan: Gizli, saklı. Pir: 1. Hak katından aşıklık bağışlanmışlara dolu bade sunan Hızır. 2. Yaşlı, büyük, ihtiyar reis, bir tarikatın kurucusu, tarikatta ulu kişi, herhangi bir meslek ve sanatın kurucusu. Pişe: 1. Sanat, meslek, iş. 2. Yaradılış, huy. Pişvaz: Karşılama. Piyale vaktı: İçkinin, şarabın sunulma zamanı. Piyale: Şarap bardağı, içki kadehi. Piye: Satranç oyununda ön sıraya dizilen taşlardan her biri, piyade. Puc: Hiç, boş. Pucalmak: Hiç olmak, boşa gitmek, boş çıkmak. Puç: Puc, hiç, boş. Pul: Para. Puta: Uğruna dolu-bade içilen Tanrı vergisi sevgili, maşuka. Puş eylemek: Örtünmek. Puş: Örten, giyen, örtü, elbise. zırh. Puta: Put putası. Pür: Çok, dolu, çok fazla. Pür-nur: Çok parlak, çok nurlu
| |
|